Soru –
Nefis ile cihat hakkın da Hatib-i Bağdadi (r.a) Cabir´den (r.a) olan başka bir senedle rivayet eder.
” Resulullah (s.a.v) bir gün gazadan dönüyordu. Resulullah (s.a.v) sahabelere söyle dedi: Hayırlı bir yerden döndünüz, küçük cihaddan büyük cihada döndünüz.” ” Büyük cihad nedir ey Allah’ın Resulü” dediler.
” Kulun nefsiyle mücadelesidir” dedi. Bu hadis sahih midir?
Cevap:
Evet böyle sahih bir hadis vardır. Nefisle mücadele en zor olan mücadeledir. Onun için kişinin emradi kalbiyelerden kurtulması için epey zikir ve terbiye alması lazımdır.
Tabi ki yanlış bir anlaşılma var, deniliyor tasavvuf bunu destur ederek kişileri cihada karşı pasifleştiriyor. Öyle bir şey yoktur.
Çünkü tasavvufun büyük amaçlarından biri şeri hükümleri tatbik etmektir. Bu emirlerden biri de cihat ve emri bil marufdur.
Fakat kişi nefsini terbiye etmeden hakiki cihadı da yapamaz.
Nefsine teslim olan birinin, nefsini Allah (c.c) yolun da feda etmesi mümkün değildir.
Fakat nefsini yok etmiş, nefisle bir sorunu kalmamış biri, rahat bir şekil de ruhunu Allah (c.c) yolun da teslim edebilir.
Tarihin akışına baktığımız zaman görürüz, bütün mücahitler ehli tasavvuf insanları idi.
Hatta Kafkas halklarının hidayetine sebep olanlar dervişlerdi. Onlar her asır da cihaddan kendilerini çekmemişlerdir.
En büyük örneklerden bir tanesi de Hazret´in (k.s) birinci dünya harbin da yaptığı kahramanlıktır.
Fakat bununla ehlullahı tenkid eden fikirlerin tarih de hiç bir zafer de isimlerini göremiyoruz.
Fetih ettikleri bir mezraları dahi yoktur.